31 Temmuz 2013 Çarşamba

AKLIMIN ALMADIKLARI !

Bugün sizlerden bir müddet izin isteyeceğim. Dolayısı ile biraz çeşitleme yapacağım. Öncelikle yazıyı yazmak için geç vakit balkona çıkmış ilham beklerken bahçeme gelen misafirlerimden bahsetmek istiyorum. Ki bu misafirler nerede ise çocukluğumdan beri görmediğim iki adet irice gelincikti. Oğlumla, beni umursamadan uzun süre bahçede oradan oraya, ağaçtan ağaca koşuşturarak , resmen bize dinlendirici bir oyun ziyafeti çektiler. Doğanın bu sevimli , o kadarda yırtıcı ve kinci yaratıklarının bahçede ağızlarının tadına göre bulamadıkları yiyecekleri aramak üzere uğurladıktan sonra, gecenin tüm çirkinlikleri örten karanlığında ve sessizliğinde devam edelim. * * * Sanal ortamda bir haber düştü bu günlerde. “Orucu bozmayan şeyler başlığı” ile ve bir maddesi var ki gerçekten çüşşşşşşşşşşş dedirtecek cinsten. -Kadına bakarken dokunmadan boşalmak. Ne fantezi imiş be ve bakar mısınız nasılda kendilerine pay çıkarıyorlar. Tabi böyle bir şeyin açıkçası asparagas (uydurma) olduğu düşüncesi ile biraz araştırayım dedim. Ve gözlerime inanamadım. Bunları yazan bir İslam Hukuku Profesörü idi. Bunu 2006’da yazmış. Bununla kalsa iyi, bu zat-ı muhteremin bu yıl yazdıkları ise şöyle. Orucu bozan ve hem kaza hem kefaret gerektiren şeylerden biri “kasten, bilerek cinsi temasta bulunmak” Orucu bozup yalnızca kaza gerektiren şeyler “Normalin dışında cinsi temas” “Öperken veya dokunurken boşalma” Ya bu yaştayım “normalin dışında cinsi temas”ı ben bilmiyorum ne demektir diye. Hayvanlarla cinsi münasebetimi, tecavüzümü, fantazileri mi kastediyor anlamadım.???? Lütfen, bilen biri varsa ve yazarsa sevineceğim. Bak sen ya nasılda işlerine geldiği gibi yorumluyorlar Kur-an’ı. Öpmek ve dokunmak sanki bilerek değilmiş gibi kefaret gerektirmiyormuş. Bakarak boşalmak ise hiç bozmuyormuş orucu. Zihniyet, kadın erkek tokalaşmasını da yasaklıyor ya demek ki el sıkışırken bile boşalacak adamlar. Nasıl bir ahlaksızlık, çarpık düşünce ben anlayamıyorum. O yüzden kimmiş bu zihniyet, nerede yazmış kaynak göstermeyeceğim çünkü önceki yazım da da yazdığım gibi insan olma onurumun zedelendiğini düşünüyorum. Ve uzun boylu araştırmayacağımda örnek verme adına, çünkü insan araştırdıkça tiksiniyor, yoruluyor. Ama biliyorum ki; Bakara Suresi’nin 183, 184, 185 ve 187 numaralı dört ayetinde oruçla ilgili tüm bilgiler verilmiş. Bunlara rastlamanız mümkün değil. Çünkü, tarikat şeyhlerinin, şıhlarının kendi mezheplerine göre yorumladıkları cinsel açlıklarının günümüze uzantısı hepsi. * * * Yaklaşan yerel seçimler için adaylar belirlenmeye başladı yavaş yavaş. Tabi şimdilik bu görevlere talip olanlar, talip olduklarını açıklıyorlar yavaş yavaş ve propagandalarına başladılar ön seçimler için. Bu konuda ben açıkçası şunu çözemiyorum. Özellikle parti örgütlerinde çalışan adaylar nasıl bir başarı gösterdiler de şimdi tüm kitlelere hizmet etme adına aday olarak halkın karşısına çıkabiliyorlar. Şunun için çözemiyorum, bu köşede olsun, diğer yayınları takip ettiğimizde de sık sık uyarılar yapıldığı halde halkın sesine kulak tıkayan, gelen konularda fikir dahi beyan edemeyen, parti başkanının söyledikleri dışında bu güne kadar hiçbir konuda düşünce üretmeyen, üretmekten korkan, halktan kopuk, iletilen sorunlarda çözümü bırakın yanıt bile verme zahmetine katlanmayan, halkın bilgilenmesi konusunda hiçbir çaba sarf etmeyen, bilgiye, sanata, bilime uzak örgüt kökenli adayların olması açıkçası şaşırtıyor. Birde çözemediğim bu hırs bu koltuk sevdası. Daha önce çeşitli siyasal görevler almış bu kişiler, bölgesi, yöresi için nasıl faydalı olmuşlar ki şimdide yerel yönetimlerde hizmet verecekler. Trakyamızın, Ergenemizin hali ortada. Şimdide HES’lerle, Termik Santrallerle, temiz sularımızı, doğayı katleden taş ocakları ile boğuşuyoruz. Daha etkili görevlerde bile bunlar konusunda destek verilemezken yerel yönetimlerin kısıtlı güçleri ile mücadele edeceklerine dair benim pek umudum olmadığı için koltuk ve iktidar gücü diyorum. Yanılıyor olmam beni mutlu edecektir. Umarım yerel seçimlerden sonra bu tür sorunları yazmayız. * * * Son bir notta Lüleburgaz’ımıza ait. Sık sık gelip kaldığım ve bir misafir olarak dahi olsa on yıllardır modern belediyecelik diye sunulan çöp toplama sisteminize son gelişimde bir yenilik eklendiğini gördüm. Modern görünen kağıt, metal, plastik ayrımı. Fakat çözemediğim vatandaşın ayırdığı bu parçalar toplanırken aynı araçta toplanması. Sorduğunuzda “atık yerinde bunların ayrıştırıldığı” söyleniyor. Ben toplayıcıların yalancısıyım. Madem ayrıştırma işlemi yapılıyor, vatandaş niye ayıracağım diye uğraştırılıyor? Zaten dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir çöp toplama sisteminiz var olması gereken ama sanki bir külfete dönüştürülen bu sistemle fatura yine halka kesilmiş gördüğüm kadarı ile. Bu da açıkçası şu fikri oluşturdu; şimdiki başkan sanırım yeniden aday olmayacak. Çünkü özellikle son gelişimde merkeze yakın olduğu halde evin içinde dahi bulut gibi sivrisinek sortilerinden kaçmak için zor attım kendimi Burgaz dışına. Gaz sıktıkça telef olan ön sıranın yerini artçı sinekler anında dolduruyorlardı. Modern çöp toplama sisteminin sonucumu yoksa yeterli ilaçlama yapılmaması mı çözemedim. Ama bu sıcak yaz günlerinin sizler için çok zor geçeceğini biliyorum. * * * Bu gün çözemediğim sorunlarla canınızı sıktım. Bunu da lütfen cahilliğime verin. Yeniden görüşünceye kadar esenlikler diliyorum.

Hiç yorum yok: