19 Temmuz 2013 Cuma

Siyaset ve stigma(*)

14 Temmuz 2013 tarihinde; AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MHP lideri Bahçeli'nin anayasaya ilişkin açıklamaları ve Başbakan Erdoğan'a dönük sözlerine çok sert yanıt verdi. Hayır hayır bir siyasal polemiğe girmek değil amaç. O yüzden sadece bu köşenin amacına dönük cümleleri almak istiyorum. Hüseyin Çelik “Sayın Bahçeli uçağa binmeye korkan, Ankara’da adeta kuluçkaya oturmuş bir zavallısınız ve Başbakan'a saldırıyorsunuz. Bütün yaptığınız iş budur" ifadesini kullanıyor. Diğer siyasal söylemlere MHP cephesi yine çok sert yanıtlar verdi fakat nedense bu damgalanma (stigma) konusunu es geçti. Bunun yerini Hüseyin Çelik’in “ruh hastası” olduğu söylemleri aldı. Çelişkiye bakın ki damgalama psikiyatrik hastaların yaşadığı önemli sorunlardan biridir. Bir diğer çelişkide siyasilerin önemli olan bu konuları ele alıp düzeltme yolları arayacaklarına bu hastalıklara yaklaşımlarının düzeyini çok iyi yansıtmaktadır. Aslında stigmatizasyon kendi güvensizliklerini gizlemek için geliştirilen bir savunma mekanizmasıdır. Ve işte toplumların sorunu olan damgalama, toplumu oluşturan bireyler tarafından, kişiye saygınlığını azaltıcı bir atıfta bulunulmasıdır ve bunu bu konuda mücadele etmesi beklenen bir hükümet vekilinin yapması, belki de damgalanmadan daha da tehlikelidir. Bu cümlelerden Sn.Bahçeli’nin “uçak korkusu” olduğu anlaşılmaktadır. Vardır veya yoktur burada sorun bu değil. Olması da kişinin saygınlığını azaltmaz. Çünkü kişinin özgür tercihi değildir bu. Yunan mitolojisinde dehşet tanrısı Phobos’tan adını alan Fobi, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi halidir. Her canlı, birey olarak varlığını tehdit eden ya da tehdit riski taşıyan varlık ve durumlardan içgüdüsel olarak kaçınır. İnsan bilincinde bu kaçınma, korku olarak algılanmaktadır. Korku bu haliyle, kişinin varlığını, yaşamını sürdürmesine hizmet eden savunma sistemlerinin bir ön-uyarı mekanizmasıdır ve yaşamın sürdürülebilmesi için gereklidir. Korkunun, "kontrolden çıkması", yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan bir ön-uyarı sistemiyle uyum sağlanamaması anlamındadır. Kişi, o korkunun, onu kaçınmaya zorladığı durumlardan kaçınmayı sağlayamaz ya da bu kaçınma, onu duygusal olarak rahatlatmaz. Yine endişe ve korku içindedir ve bu anksiyete onun günlük yaşamını istediği tarzda sürdürmesine olanak vermez. Onun, sanki kendi dışında işleyen bir mekanizma gibi, kendi istencine hükmeden bir dış güç gibi işlev görür. Bu haliyle, yaşama hizmet eden korku, yaşama karşı olan fobiye dönüşür. Fobi toplumda sık görülen bir anksiyete bozukluğudur. Fobisi olan insanlar “fobik” diye adlandırılırlar. Yapılan araştırmalar toplumda %10 oranında fobi tespit etse de tahminen bu değer %25 dolaylarındadır. Fobiler halk arasında hastalıktan ziyade huy ya da kişilik özelliği olarak düşünüldüğünden tedaviye başvuranların sayısı azdır. Araştırmalarda fobi sıklığının beklenenden düşük çıkmasının en önemli nedeni budur. Kadınlarda erkeklere oranla iki buçuk kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Fobinin nedenleri konusunda farklı ekollerin farklı açıklamaları vardır. Freud, fobiyi bilinçaltı çatışmaları olarak tanımlar. Watson'a göre ise fobi, şartlı reflekse dayanır. Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karşılaşıldığında anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hepsi fobik durumla karşılaşıldığında ortaya çıkabilir. Bu belirtilerden bazıları şunlardır: Çarpıntı, Yüz kızarması, Yüzde kaşınma ve yanma hissi, Titreme, Terleme, Bulanık görme, Nefes darlığı, Ağız kuruluğu, Yutkunma güçlüğü, Mide bulantısı, Bilinç kaybı, Ani tansiyon düşüşü, Bayılma vb. Aviofobi olarak adlandırılan uçuş korkusu yüzlerce çeşidi bulunan fobilerin en zor olanlarının başında gelmektedir. Uçak fobisi olan pek çok kişi de günlük yaşamlarında cesur, atik, başarılı kişilerdir. Ancak uçuş fobisi bir hastalıktır, tedavisi mümkündür. Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon, stresle ilgili bozukluklar, madde kullanımı gibi başka ruhsal sorunlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Sorunun sebebine, şiddetine ve doğasına göre ilaç tedavileri ya da psikoterapiler uygulanabilir. Psikoterapilerde hastanın uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşüncelerinin değiştirilmesi, pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme tekniklerinin öğretilmesi ve üstüne gitme ile fobinin yenilmesi mümkün olmaktadır. (*)Stigma ile ilgili olarak 15 Mayıs 2013 tarihli yazı http://www.gorunumgazetesi.com.tr/koseyazilari/damgalanma-korkusu-stigma.html http://ilhanvardar.blogspot.com/2013/05/damgalanma-korkusu-stigma.html Fobi konusunda ki bilgiler wikipedia’dan derlenmiştir.

Hiç yorum yok: