30 Ocak 2013 Çarşamba

AKIL TUTULMASI-GÖRÜNÜM GAZETESİ-30.01.2013

ERGENLİK VE SERBEST KIYAFET Yazılarıma başlarken gündem hakkında yazmamayı hedef aldığımı belirtmiştim. Fakat gündem; yazdığım konularla ilgili ise tabi ki yazmadan olmuyor. Hoş , aslında çok değişken olan ülke gündeminden de kalktı yazacaklarım. Çünkü ben yaptım oldu bitti mantığının en güzel örneklerinden biri. Yönetenler uyguladı, aydınlar, siyasetçiler tartıştı ve kapandı, artık onlar için yeni gündemleri yaratma ve tartışma dönemi başladı. Bu ülkenin geleceğini kuracak gençlerin, sağlıklı yetişmesi kime ne. Dünya dönüyor, yaşam devam ediyor, bizlerde o dönemleri yaşadık bize kim yardım etti. Benden sonra tufan, gelecek sağlıklı toplumu kurmak benim neyime, gündemi tartıştım ama halk anlamadı, ben ne yapayım söylemi. Tartışmak istediğim okullardaki serbest kıyafet yönetmeliği. Öncesinde bu zorlu geçiş döneminde laf söz dinlemez, isyankar, öfkeli, sinirli, inatçı, ailesi, öğretmenleri, otorite ile sürekli çatışan ergenlik nedir ona bakalım. Psikolog Nur Gezek şöyle tanımlamış. “Ergenlik; fiziksel ve ruhsal değişimin en hızlı olduğu, bu fiziksel ve hormonal değişimin bireyi etkilediğini, ruhsal karmaşanın da bu etkilenme sonucu en üst seviyede olduğu gelişimin önemli bir dönemidir. Bu dönemde ergen bedensel olarak değişimlere adapte olmaya çalışırken cinsel kimliğiyle ve sosyal rolüyle artık yetişkin olmaya ilk adımları atmıştır. Yetişkin olmak bir birey olarak kendisine özgü bir kimlik ve kişilik geliştirmek demektir. Artık ne çocuktur ne de gerçek bir yetişkin. “ Tam bir fiziksel ve ruhsal kaos ortamı. Eğitimcilere, pedagoglara, sosyologlara kısacası konunun uzmanlarına danışılmadan uygulamaya sokulan serbest kıyafet uygulaması için dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bakın neler söylemiş. “Her gün sabahleyin kalktığınızda, standart bir şeyi giyip, otoriter olarak bizim ‘şunu giyeceksiniz’ diye söylediğimiz bir işi yapmaktansa, kendi başınıza hangi gün hangi elbiseyi giyeceğinize karar verirseniz, karar verme kabiliyetleriniz daha çok gelişir. Kendi başınıza ayakta kalma gücünüz artar. Söylenenlerin çoğu dedikodu hiç kafanızı yormayın.” Evet hiç kafamızı yormayalım. Sn. Eski bakan ergenin karar verme kabiliyetini geliştireceğini söylüyor. Acaba öyle mi bu kararı ergen mi veriyor. İşte bir araştırma; Erciyes Üniversitesi Develi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Raziye Pekşen Akça, ergenlerin giyim tercihleri üzerinde etkili olan faktörleri belirlemek amacıyla alt ve üst sosyoekonomik gruplar arasında araştırma yaptıklarını söyledi. Sn.Akça, şöyle devam ediyor: “Araştırma kapsamında ergene ‘giysi seçerken önceliğin nedir’ diye sorduk. Dediler ki ‘kişisel zevklerim, arkadaşlarımın zevkleri, ailemin zevkleri ya da dini inanışlarım.’ Bu bilimsel araştırma uygulamayı devreye sokanların amaçlarının ne olduğunu çok güzel yansıtıyor. Yine konu hakkında Euronews’a konuşan Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatrı Prof.Dr. Bengi Semerci okul kıyafetinin gerekli olduğunu belirtiyor: Semerci’ye göre okul kıyafetinin pek çok işlevi var. Öncelikle, “okul forması çocuğun okul çocuğu olduğunu ve okul tarafından sahiplenildiğini, aranabileceğini gösterir ki bu da çocuğu dış tehditlerden koruyucudur.Okul saatlerinde dışarda olduklarında dikkat çekerler, araştırılırlar.Kötü niyetli kişiler de çocuğun aranabileceğini,bir yere ait olduğunu fark eder.İkincisi okula ilişkin bir forma çocuğun okulla bağını güçlendiren, aidiyet duygusunu geliştiren bir simgedir.” Serbest kıyafet uygulamasında kimin öğrenci olduğu kimin olmadığı çok da anlaşılamayacağından bu durum öğrencilerin güvenliği açısından önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Profesör Semerci “Çocukların kıyafetleri arasında oluşacak her türlü farklılık (marka, renk, biçim vs) onlar arasında gruplaşmalara ve ilişki sorunlarına yol açabilir.Bu sadece sosyoekonomik farklılığa bile bağlı değildir. Ailelerin düşünceleri, inançları, seçimleri, hırsları çocukların kıyafetlerine yansıyarak onlar arasında ayrımcılığı arttırır” derken, çocukların kendi aralarında şimdi bile dış giyime bakarak “tikiler ve ezikler” gibi ifadelerin kullanıldığını hatırlatıyor. Serbest kıyafetin aile içinde gerilime de yol açabileceği de ayrı bir konu. “ Kıyafet seçimi, ailelerle çocuklar arasında yeni bir çatışma alanı oluşturur. Maddi nedenlerle ya da kendi kuralları nedeni ile çocuğun kıyafetini belirleyen aile ile, diğer arkadaşlarına benzemek isteyen ya da farklı olmak isteyen çocuk ciddi çatışmalar yaşayabilir. Aile ve çocuk arasındaki tartışmalar artabilir. Özellikle ergenlik döneminde cinselliği vurgulayıcı kıyafetler, belli görüşleri, duyguları simgeleyen kıyafet seçimleri hem giyen gencin gelişimini, hem diğerlerini olumsuz etkileyebilir ve gençleri tehlikelere açık hale getirebilir. Bütün bunlar okul idaresini zorlayacak ve öğretmen, yönetici, öğretmen ilişkisini de olumsuz etkileyecektir” diye uyarıda bulunuyor Profesör Semerci.

1 yorum:

raziye PEKŞEN AKÇA dedi ki...

sayın ilhan bey başka bir çalışma araştırması yaparken tesadüfen yazınızı gördüm öncelikle şunu belirmek isterim ergenler üzerinde yaptığım çalışma 2009 yılında yapılmış bir çalışmadır ancak gündeme bağlı olarak AA muhabiri serbest kıyafetle alakalı olduğunu düşünerek 2013 yılında bunu yayınlamıştır. Ülkemizin genel profilini düşününce böyle bir ön yargıya sahip olmanızı anlayama çalışıyorum ancak hiç bir çalışmayı bir kısmını değerlendirerek şu amaca hitap ediyor diyemezsiniz. Çalışmanızın bir bölümünde bu çalışmayı yapanlar şunu amaçlıyor vb. bir ifade kullanmışsınız bu oldukça hatalı bir ifade olmuş lütfen bir yazı oluştururken ön yargılardan uzak kalmaya çalışın ve çalışmanın orijinalini okuyarak bir kanata varın .Saygılarımla Raziye PEKŞEN AKÇA