3 Ocak 2013 Perşembe

AKIL TUTULMASI-GÖRÜNÜM GAZETESİ-03.01.2013

21 Aralık'ta televizyonlardaki soru yanıt programında Başbakan Erdoğan'a "Gündeme öyle bir şey getiriyorsunuz ki günlerce tartışılıyor. Gündemi değiştirmek için mi yapıyorsunuz" diye soruldu. "Gündem yaratmam lazım. Tartışmalar olmasa başbakan olamam." diye yanıt verdi. Akıl tutulmasına uğramış ülkemin aydın ve siyasetçilerine gündem konusundaki düşüncelerimi teyid eden en güzel yanıt sanırım bu. Neyse efendim bir anekdot olarak aklımızın bir ucunda kalsın tekrar belki gündem yaratmak için dönebiliriz bu tartışmaya. * * * Bence tartışılması gereken 02 Eylül 2009 Cuma günkü Akşam Gazetesinde yer alan ve bir kısmını köşeme aldığım Dilek Gedik imzalı bu haber.. “Bakanlık Türkiye'nin psikoloji haritasını çıkardı. 5 kişiden birinin ruhsal sorunu var. 6 hastadan 1'i yardım alıyor. Eylem planı hazır: Toplum odaklı hizmetle yatak, hastane ve personel sayısı artacak Devletten ruhsal açılım. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Ruh Sağlığı Eylem Planı' açıklandı. Türk nüfusunun ruh sağlığına ilişkin ilginç veriler, saptamalar ve önerilerin yer aldığı plan, 2011-2023 tarihlerini kapsıyor. Planın en önemli unsurlarından biri artık Avrupa'nın bazı ülkelerindeki gibi Türkiye'de de toplum temelli ruh sağlığı modelinin uygulanacak olması. TÜRKİYE'NİN RUH SAĞLIĞI PROFİLİ Eylem planında ruh sağlığına ilişkin yer alan verilerde şunlar ön plana çıktı: - Türkiye'de nüfusun yüzde 18'i yaşam boyu bir ruhsal hastalık geçiriyor. Çocuk ve ergenlerde klinik düzeyde sorunlu davranış oranı yüzde 11. - Ruhsal hastalığı olan 6 kişiden sadece 1'i yardım arıyor. - Kardiyovasküler hastalıklardan sonra yüzde 19 ile ikinci sırada psikiyatrik hastalıkların bulunuyor. - Hastalara ayrılan yatak sayısı toplam 7 bin 356. Avrupa'da her 100 bin kişiye 8 akut psikiyatri yatağı düşen İtalya'dan sonra 100 bin kişiye 10 psikiyatri yatağı ile Türkiye ikinci en az yatak sayısına sahip ülke. - Türkiye'de Mart 2011 itibarıyla aktif olarak çalışan bin 625 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bulunuyor. Bu kişilerin 862'si Sağlık Bakanlığı, 277'si üniversitelerde çalışırken 486 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı özel sektörde hizmet veriyor. - 100 bin kişiye düşen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı sayısı 2,20. Avrupa Birliği'nin 15 ülkesinde 100 bin kişiye ortalama 12,9 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı düşüyor.” Haberin devamında bazı hastanelerin içler acısı durumu yansıtıldıktan sonra alınacak önlemler ve yapılacak olan işler sıralanıyor. Bakanlığın yapacağı işleri özellikle köşeme almadım çünkü tam bir akıl tutulmasına örnek teşkil ediyor. Neden mi bunu be değil de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yanıtlasın ****“WHO Eylül 2007 tarihli raporunda, dünya genelinde akıl sağlığına ilişkin bilinmesi gereken temel noktalar, rakamlar ve istatistikleri 10 başlık altında toplayarak üye ülkelerin dikkatine sundu. WHO’nun akıl sağlığı raporunun en önemli sonuçlarından biri fiziksel olmayan rahatsızlıklardan dolayı acil servislere başvuruların son on yılda yüzde 5 artarak yüzde 6’dan yüzde 11’e yükselmesi ve Dünyada psikiyatri hastalarına yönelik insan hakları ihlallerinin çok yaygın olması. İhlallerin başında fiziksel şiddet, ayrımcılık, temel ihtiyaçların ve mahremiyetin görmezden gelinmesi olarak belirtilmiştir. Çok az ülkede akıl hastalarının haklarını net biçimde garanti altına alan yasal düzenlemeler bulunduğu ise özellikle vurgulanmıştır. “ Evet yapılacak işler arasında Bakanlık yasal düzenlemelerden bahsetmiyor. Hekim sayısı, hastane sayısı artacak, mobil hizmetler gelecek filan. Peki yasal düzenleme olmadan bunlar nasıl gerçekleşecek ? **** İlhan VARDAR –Ülkemiz Akıl Sağlığı” - 9 Eylül 2011 - Cumhuriyet Bilim Teknik

Hiç yorum yok: