18 Ocak 2013 Cuma

AKIL TUTULMASI-GÖRÜNÜM GAZETESİ-18.01.2013

GÜNDEM ve AYDINLARIMIZ-II “Her on yıl yeni bir dünyadır. Ne Güzel! Her on yıl bir aydın mezarlığıdır. Ne yazık!” (*) Bugünde yazımı aydınlarımız ile ilgili bir örnek vermek adına yine bir aydınımızın yakındığı konuyu hatırlatmak için yazılan ama yanıtlanmayan bir mektup ve sürekli tartışılan gündemi çok iyi açıkladığını düşündüğüm bir fıkra ile bitirmek istiyorum. Tartışmaya ve fikir üretmeye devam edeceğiz. “Sn…………; Daha öncede bazı konularda size fikirlerimi yazmıştım. Fakat ne yazık ki yaşamımda bu ülkede bir aydın sorunsalı yaşadığımızı ve aydınlarımızın sırça köşklerden ahkam kesmekten, başkalarının belirledikleri gündemi tartışmaktan başka çaba göstermediklerini görmek çok üzücü. Aydın demek gündem belirleyendir benim tanımıma göre.... Bu günkü yazınızda açıkçası bu düşüncemi pekiştirmesi açısından çok ama çok üzücü...... Kitap konusuna girişteki ve özellikle Fettulah’ında bu piyasayı ele geçirmesinden dem vurmuşsunuz. Peki bunun için sizler ne yapıyorsunuz ? Lütfen bu yazılanları daha öncede bir eleştiri karşısında "sinirli bir vatandaşın hezeyanları" diyen yazar gibi, ya da düşünceler karşısında yanıt verme zahmetine bile katlanamayan diğer yazarlar ve Genel Yayın Yönetmeni gibi.... düşünecekseniz okumayı bırakabilirsiniz.... Çok enteresan bir rastlantı ki bugünkü yazınızın yanındaki haberlerde cuk oturmuş..... "Akıl Hastahaneleri tarih olacak" "Oynatmaya az kaldı doktorum nerede" Özellikle bu haberler ülke gerçekleri karşısında ve son dönemlerdeki kadın cinayetleri konusunun önemini de gündeme getirmektedir. Konu derinlemesine irdelendiğinde bir çok olayda akıl sağlığı problemi olduğu gerçeği ile karşılaşacağımızı, hem madur hemde katiller arasında bu sorunun önemli yer tutuğunu düşünüyorum. Genç yazarların görmezlikten gelinmesi yayın kurulunda olduğunuz yayınevi de yapmıyor mu ? Sadece yazarlarının kitaplarını basması hangi anlamda doğru ? (Hayır, doğru değil diyebilirsiniz ama yine yayın kurulunda ki ve çeşitli yazarlarınızın ağzından söylenen bu....) Şimdide sevilen, saygı duyulan bir aydınımız bu konudan yakınırsa gerçekten haberinde yazdığı gibi sağlam olanların oynatmaması bile işten değil... Açıkçası tabulara ve dini olgulara değinildiği için mi çekiniliyor onu da anlamak güç.... Yorum ve değerlendirmeniz dileklerimle..... Saygılarımla; Not: Ülkemiz akıl sağlığı ve dini açılımların yanlışlığı konusunda siyasetçilere de yazmış olduğum yazılar yanıtsız kalmıştır. Çünkü Aydınlar gibi siyasilerde ben bilirim mantığı gütmektedir bu ülkede.” Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar: - Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? Doktor: - Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız? Adam: - Ooo ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük. - Hayır, der doktor. Normal bir insan küvetin tıpasını çeker. "Gerçek Akıl, Sadece Bize Sunulan Çözümleri Seçmek Değil, En Uygun Çözümü Bulabilmektir." (*) Yalçın Küçük-Aydın Üzerine Tezler.3-Tekin Yayınevi-Temmuz 1985

Hiç yorum yok: