12 Nisan 2013 Cuma

Sivil Toplum - III

Sivil Toplum - III Ülkemizde 86 binden fazla dernek, (%56.01) 4,500 den fazla Vakıf, (%2.96) 94 işçi sendikası, (%0.06) 93 kamu işçileri sendikası, (%0.06) 4,700 den fazla meslek odası (%3.09) 58 bin kooperatif (%37.82) mevcuttur. Toplamda 150 binden fazla örgütlülük vardır. Tabi bu rakamlar yaklaşık değerler olup parantez içindeki rakamlar toplam örgütlülük içindeki yüzdeleri göstermektedir. Ülkemizdeki 150 bin örgütlülüğe karşı ABD’de 1,5 milyon, İngiltere’de 870 bin, Fransa’da 800 bin, Almanya’da 600 bin sivil toplum kuruluşu mevcuttur. Dernek sayısı 2000 yılından günümüze %42 gibi bir oranda artmıştır. Fakat işlevselliğe baktığımızda ülkemizdeki derneklerin %18.1 i dini hizmetlerin geliştirilmesine yönelik cami yardımlaşma dernekleridir. %14.3 ü spor kulüpleri, %13.7 si yardımlaşma dernekleri, %9.5’i kalkınma ve konut dernekleri, %10 nunu ise mesleki dayanışma örgütleri oluşturmaktadır. Faaliyetleri açısından vakıflarda derneklere benzer bir portre çizmektedir. Çalışma alanlarına göre % 56 sosyal yardım, % 47 eğitim, % 22 sağlık hizmetleri olmak üzere başı çekmektedir. Ayrıca sivil toplum örgütlenmelerini, meslek örgütleri ve sendikalar dışında toplumsal hayat, dostluk, kültür, sağlık, imar, çevre, sosyal etkinlik, sivil haklar, gençlik, hayır işleri, öğrenci ve uluslararası etkileşim alt başlıklarında ki örgütlenmeler takip etmektedir. Bu veriler ışığında derneklerin % 65’inin sosyal hizmet ve dayanışmaya odaklandığı ve herhangi bir gündemi etkileme politikalarının olmadığı görülmektedir. Vakıfların ise % 2’ye yakın bir oranı demokrasi-hukuk- insan hakları alanında çalışmaktadır. Engelliler, kadınlar ve çocuklar gibi gruplarla çalışan ve onların haklarını savunan kuruluşların sayısı ise yok denecek kadar azdır. Dikkat çekici bir hususta dernek üye sayısının nüfusa oranının % 10 gibi çok düşük bir rakam olmasıdır. Bu oranlara birkaç örnek verirsek Norveç’te % 52, İngiltere’de % 30, İsveç’te ise %28’e ulaşmaktadır. Kadın ve erkek üyeler incelendiğinde daha pek çok alanda olduğu gibi nerede ise kadın dernek üye sayısı erkek dernek üye sayısının beşte biridir. Yani nüfusa orana göre % 8,5 erkek dernek üye sayısına karşılık % 1.5 kadın dernek üye sayısı vardır. Gençlerin sivil topluma katılımı ise 55 ülke arasında en düşük orandadır. Her zaman öğündüğümüz yardımseverlik konusunda yapılan bir araştırmaya göre ülkemiz ne yazık ki sınıfta kalmaktadır. Bağış, gönüllülük ve tanımadığı birine yardım etme açısından 153 ülke arasında 134. sırada yer almıştır. Yoksullara ve toplumun kötü durumunda olanlara sahip çıkma, hayırseverliği savunma İslami gelenekler nedeni ile köklü bir uygulama haline gelmiş olsa da sivil topluma düzenli bağış yapan bireylerin oranı % 8’i geçmemektedir. Bu satırların yazarının sürekli eleştirdiği ve yanıtını bulamadığı, siyasilerin, aydınların ve akademisyenlerin halkın çığlıklarına kulak tıkamasının yanıtının bir bölümü sanırım yukarıda rakamsal değerleri verilen bir kültürde yetişmenin sonucu olsa gerek. Sivil Toplumun bölgesel dağılıma baktığımızda ise, dernek üyeliği bazında nüfusa oranlar; % 38’i Marmara Bölgesinde, % 28’i İç Anadolu Bölgesinde, % 12’si Ege Bölgesinde, %10’u Karadeniz Bölgesinde, % 7’si Akdeniz Bölgesinde, yalnızca % 3’ü Doğu Anadolu, % 2’si Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. Rakamlar incelendiğinde, dernek üyeliği dağılımının kentleşme oranları ile ilişkili olduğu görülmektedir. Sürekli yasal düzenlemeler değişmekle birlikte, devletin özelikle tabandan gelen sivil toplum faaliyetlerine haksız müdahaleleri sıkça görülmekte, hala grev yasağının bulunması, insan hakları, düşünce özgürlüğü gibi konularda çalışan kuruluşların sıkı denetimleri sivil toplumun özerkliğini yok etmektedir. Açıkçası rakamlar ve yaşananlar sivil toplumun demokrasilerdeki önemini yoruma gerek bırakmayacak şekilde açıklamaktadır.

Hiç yorum yok: