10 Mayıs 2013 Cuma
FİLOZOF VE KRAL - II -
Fizyolog Rita-Levi Montalcini’ nin söyleşisine devam ediyoruz :
- Öyle sanıyorum ki bütün bunlar sizin için bir uyarıcı olmuş.
- Evet, ama Afrika da cüzam üzerine araştırmalar yapan Dr. Albert Schweitzer' in çalışmaları da beni çok etkiledi. Bende acı çekenlere yardım etmeyi seçtim, zira en büyük hayalim buydu.
- Bilim alanında bunu başardınız.
- Ve bugün de Afrikalı kızların eğitimlerine katkıda bulunmak için çalışıyorum. Hastalıklara karşı mücadele ediyoruz, ama İslam ülkelerinde kadınların maruz kaldığı zulüm ile de mücadele etmek zorundayız.
- Din, bilimin gelişmesi engelliyor mu? Öğrenmenin önünde bir engel mi teşkil ediyor?
- Evet din, erkek karşısında kadının etkisini yok ediyor, onu bilimin, ve her türlü gelişimin dışında tutuyor.
- Bir erkeğin beyni ile bir kanın beyni arasında bir fark var mıdır?
- Sadece, salgısal sisteme bağlı heyecanlarla ilgili beyin fonksiyonları bakımından. Ama öğrenmek ve bilmek yeteneği bakımından hiçbir fark yoktur, yani her ikisi de aynıdır.
- Neden bilimle uğraşan çok az sayıda kadın var?
- Hayır, bu doğru değil ! Erkekler tarafından yapıldığı söylenen bilimsel keşiflerin bir çoğunda da kız kardeşlerinin, eşlerinin ve kızlarının katkıları vardır
- Bu gerçek mi?
- Kadın zekası kabul edilmiyor ve hep arka planda bırakılıyor; Ama bereket versin ki bu gün, bilimsel araştırmalar da erkeklerden daha fazla kadın var: Bunlar Hypatia'nın mirasçılarıdır.
- 4 ncü yüzyıldaki İskenderiye’li bilim kadını
- Evet, Şimdi eskiden olduğu gibi sokaklarda kadın düşmanı yobazlar tarafından öldürülmüyoruz artık. Dünyada birçok şey değişti artık.
- Hiç kimse sizi katletmeyi denemedi mi?…
- Faşizmin iktidarda olduğu tarihlerde, Mussolini de Hitler’in Yahudi zulmünü taklit etmek istedi, bir süre saklanmak zorunda kalmıştım. Ama araştırmalarımı durdurmadım: Yatak odama bir laboratuvar kurdum…ve bu sıralarda “apoptosis” yani hücrelerin programlanmış ölümlerini keşfettim.
- Yahudilerde bilim adamı ve entelektüel oranının yüksek oluşunu neye bağlıyorsunuz?
-Sürgünler Yahudileri entelektüel çalışmalara yöneltti: Zira düşünce dışında her şey yasaklanabilir. Bilindiği gibi Yahudiler arasında Nobel ödülü kazanmış bir çok kişi vardır.
- Nazi çılgınlığını nasıl izah ediyorsunuz?
- Hitler ve Mussolini hep kalabalıklara karşı konuştular. Bu durumda, beynin entelektüel faaliyetlerine hakim olan heyecan verici bölümü hemen faaliyete geçer. Bunlar da heyecanları, sebepsiz de olsa, tetiklerler.
- ABD’de ki birçok okulda, halen Evrim Teorisi yerine Yaratılış Teorisinin okutulduğunu…
- İdeoloji heyecandır, sebepsizdir. Sebep, eksikliğin çocuğudur. Omurgasızlarda her şey programlıdır: onlar mükemmeldirler. Biz hayır! Kusurlu yaratıklar olarak biz, iyi ile kötüyü ayırt etmek için sebeplere, değerlere, ahlâka başvururuz ki bu Darvin teorisinin en uç noktasıdır!
- Hiç evlenmediğinizi biliyoruz, çocuğunuz oldu mu?
Hayır. Ben, nörolojinin cangıl ormanlarına girdim; Güzelliğine hayran kaldım ve bütün zamanımı ona vakfettim
- Bir gün, Alzheimer’in, Parkinson’ un, yaşlılığa bağlı bunamanın çaresi bulunacak mı?
- İyileştirmek mi…? Tüm bu hastalıkları durdurmayı, geciktirmeyi ve en aza indirmeyi başaracağız.
- Bu gün en büyük hayaliniz nedir?
- Beynimizi tüm kapasiteleri ile tanıyabilmek.
- Kendinizi yaramaz bir çocuk olarak hissetmekten ne zaman vazgeçtiniz?
-Henüz sınırlarımın bilincindeyim.
- Hayatınız boyunca yaptığınız en güzel şey?
- Başkalarına yardım etmek.
- Bu gün 20 yaşında olsaydınız ne yapardınız?
- Aynı şeyleri !
- Teşekkürler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder