29 Mart 2013 Cuma

BİPOLAR (İKİ UÇLU) BOZUKLUK-I (Manic-depresif)

BİPOLAR (İKİ UÇLU) BOZUKLUK-I (Manic-depresif) Bir gencimizin uzun, hüzünlü öyküsünü dört yazıdır okuyorsunuz. Aslında mektup çok daha uzun, özel detaylar tarafımdan çıkartılmış olup bir yerde konunun özü özetlenmiştir. Bu mektubu okuyan bir uzman (Psikiyatr) satır aralarından hastalığın teşhisi konusunda kesine yakın bir yargıya varabilir. Aşağıda; tırnak içindekiler mektuptaki satır aralarını, parantez içindekiler ise hastalığın teşhisinde kabul gören davranışları ifade etmektedir. “Annem o gece kuzenime bira aldırmış içmeye başlamıştı.” (alkol ve madde kötüye kullanımı) “Konunun aşırı ve gereksiz harcamalar olduğunu anlamıştım.” (aşırı para harcama) “Sinirli, hırçın, değişken ruh halinde olduğunu” (Olağandışı ve sürekli, kabarmış, taşkın, sinirlenmeye yatkın duygu hali) “Annem korkunç enerjik oluyordu, “ (uyku gereksiniminde azalma) “İnsan ilişkilerinde sorun yaşadığı anlaşılıyordu.” (bozulmuş ilişkiler, kötü iş verimi, sosyal sorunlar.) “Hastalığın içe dönük dönemi” (depresif atak sırasında mutsuz, ve karamsar hissetmesi) “Dışa dönük dönemlerinde annemin kendisini çok enerjik hissetmesi, hiçbir şeyi gözünün görmemesi” (Benlikte artma, aşırı kendine güven, kendini üstün görme) “İçe kapanık dönemlerde intihar riskinin olması.” (tedavi edilmediğinde intihar riski gibi sonuçlar) Bunlar; çocuk,ergen, genç dahi olsa bir hasta yakınının gözlemlerinden çıkardığı sonuçlar. Dolayısı ile bir hasta yakının gözlemleri bir hekim için çok çok önemlidir. Hasta ile görüşen hekim ekteki durumları da gözlemleyerek; - Fikirlerin uçuşması, aşırı konuşma, düşüncelerin yarışıyormuş gibi peşi sıra gelmesi, - Kolayca dikkatin dağılması - Yerinde duramama, huzursuzluk - Kötü sonuçlar doğuracak etkinliklere aşırı katılma, (aşırı para harcama, rastgele cinsel ilişki, otoriteye karşı gelme, aşırı seksi giyinme, cinsel istekte artış gibi) gencimizin mektubunda da ki hastalığın Manic-depresif bozukluk olarak da bilinen bipolar (iki uçlu) bozukluk olduğu konusunda karara varabilir. Ki gencimiz, mektubunda bunu belirtmiş olup tedavinin bu yönde yürütüldüğünü anlatmıştır. Bipolar bozukluğun, yaşam boyu yaygınlığı % 4.4’ e dek çıkabilen ciddi bir bozukluktur. Yaşam boyu her 4-5 kişiden birini etkileyerek, toplum sağlığı açısından ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Manik atak döneminde kişi aşırı mutlu yada sinirlenmeye meyilli olduğu halde yakınlarının mutsuz olduğu dönemdir. Depresif atak sırasında ise kişi mutsuz ve kendini karamsar hissettiği halde yakınlarının mutlu olduğu dönemdir. Çünkü, Manik dönemde hasta, gencimizin mektubunda da anlattığı gibi zapt edilemez bir duruma gelmekte, yakınları ise ne yapacaklarını bilemediklerinden çaresiz kalmaktadır. Depresif atakta ise hastanın sakinliği yakınlarını yanıltmakta daha rahat davranmaktadırlar. Ne yazık ki hasta yakınlarının bu rahatladığı dönem hasta için en riskli dönemdir. Çünkü ölüm düşüncesi ve hayatı yaşamaya değerli bulmama hastanın depresif döneminde görülmektedir. Duygudurumdaki bu ataklar, dalgalanmalar, haftalar yada aylarca sürebilir. Sağlıklı kişilerdeki iniş çıkışların tersine bu dalgalanmalar şiddetli ve yaşamı tehdit edici olabileceği için çok ciddi sonuçlar doğurmadan önlem alınmalıdır. Bipolar bozukluk herhangi bir kimseyi herhangi bir yaşta etkileyebilirse de, ergenlik dönemi sonu ya da erişkinlik dönemi başında başlamaktadır. Gencimizin mektubuna dönersek, annenin ailesinin “anneni siz delirttiniz, daha önce bu durum yoktu” suçlaması aslında hastalığın kişiyi etkilediği dönemle ilgili olduğunun bir kanıtı. Genellikle erişkinlik dönemi başları evliliğe adım atılan yaşlardır. Tartışmaya devam edeceğiz.

Hiç yorum yok: