10 Ocak 2015 Cumartesi

DAMGALAMA VE KILIÇDAROĞLU

Yaşadıklarımız, dünyada yaşananlar tam bir kaosun hüküm sürdüğünü gösteriyor. Bu kaos ortamında hangi konu daha önemlidir acaba? Yanıtı var mı bilmiyorum. Vahşet, cinayet, katliam, hoşgörüsüzlük, insanoğlunun birbirlerine tahammülsüzlüğü tabi ki şiddet ve terör başlıcaları diyebiliriz belki de. Geçtiğimi günlerde Y-CHP Genel Başkanı’na bir toplantıda bireysel şiddet uygulandı. Her türlüsüne karşı gelmemiz gereken şiddet eylemi sonrasında bence daha tehlikeli bir gelişme yaşandı. Kılıçdaroğlu saldırgan hakkında “Ruh sağlığı bozuk bir vatandaşımız” diyerek hemen damgaladı. Sn. Kılıçdaroğlu önyargılı insanlar bu olumsuz basmakalıpları onaylamaktadırlar. Ruhsal hastalıklı bütün insanlar saldırgandır gibi. Biliniz ki ruhsal hastalıklarla ilgili basmakalıplar, suçlama, tehlike ve yetersizliği içerir. İnsanoğlu yüzyıllar boyunca, yeterince tanımadığı ya da bilgi sahibi olmadığı olgu ve kişiler karşısında tedirgin olmuş, ürkmüş ve söz konusu olgu veya kişiye olumsuzluk atfederek onu dışlama, damgalama ve ayırt etme eğilimi göstermiştir. Özellikle ruhsal bozukluklar, damgalanmaya ilişkin tüm olumsuzluklara en üst düzeyde maruz kalınan rahatsızlıklardır. Siz, damgalanmada etkili olan etkenlerle topluma şu mesajı veriyorsunuz aslında. Ruhsal hastalıklı bireylerden korkulmalıdır ve toplum dışında tutulmalıdır. Otoriterlik; ruhsal hastalıklı bireyler sorumsuzdur, bu nedenle kararlar diğerleri tarafından verilmelidir. Yardımseverlik; şiddetli ruhsal hastalığı olan bireyler çocuk gibidir ve bakıma ihtiyaçları vardır. Bu köşede geçmişte de damgalama konusu işlendi. Hatırlatmakta fayda var sanırım. Psikolojik damgalama (stigmatizasyon), kişinin içinde yaşadığı toplumun "normal" saydığı ölçülerin dışında sayılması nedeniyle, toplumu oluşturan diğer bireyler tarafından, kişiye saygınlığını azaltıcı bir atıfta bulunulmasıdır. Bu konudaki ilk araştırmacılardan biri olan Goffman stigmayı ‘ daha az değer verme davranışı, bu etiketi taşıyan insanların daha az istenebilir ve neredeyse insan gibi idrak edilmemesi’ olarak tarif etmiştir. Damgalama, bazı hasta gruplarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar bütünüdür. “Damgalamanın psikolojik kaynaklarına bakıldığında, insanlar genellikle başkalarının kötülüklerini istememekle beraber, başkalarının kötü durumlarını kendilerini daha iyi hissetmek için kullanma arzusundadırlar. Bununla birlikte, tehditlere, başarısızlıklara veya çatışmalara maruz kalan kendilerine güvenleri az olan insanlar başka kişileri daha küçük görme, horlama eğiliminde olmaktadırlar. Bu kendi güvensizliklerini gizlemek için geliştirilen bir savunma mekanizmasıdır. Bunun karşıtı olarak da daha zeki ve özgüvenleri olan kişilerin hastalara daha pozitif yaklaşımlarının olduğu tespit edilmiştir. (Kocabaşoğlu ve Aliustaoğlu, 2003, s. 190-192)” Hasta olmayan birisi olarak yapabileceklerinizden bazıları şunlar olmalıdır; (*) • Ruhsal hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinin: Ruhsal hastalıklar hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olunursa olumsuz sterotipler (basmakalıp davranış ya da tepki) ve önyargılar da o kadar iyi tanınır. • Ruhsal hastalık deneyimi olan insanları dinleyin: Bu insanlar damgalanmaktan ne anladıklarını ve bu damgalanmanın yaşamlarını nasıl etkilediğini anlatabilirler. Onlar nasıl görünmek istediklerini ve hastalıkları ile nasıl uğraşılacağını en iyi kendileri söyleyebilirler. • Medyadaki damgalamalara cevap verin. Eğer programlarda damgalama dikkatinizi çekerse, televizyona, radyoya veya gazetelere yazın. Endişelerinizi anlatın ve gerekiyorsa ruhsal hastalıklara ait ciddi kaynakları tavsiye edin. • Tanıdığınız biri örneğin "şizofren" kelimesini olumsuz veya yanlış anlamda kullanacak olursa, bunu ona söyleyin. Aynısını belirgin olumsuz ve ayrımcı sözlere karşı da yapın. Hiç kimsenin ruhsal hastalıklara karşı bağışıklığı olmadığı yönündeki küçük bir uyarı, bu gibi durumlarda bazen mucizevi etki yapmaktadır. • Sanatçı, yazar ve benzeri insanların yararlılıklarını anlatın ve ruhsal hastalığın bu insanların yaşamlarının bir parçası olduğunu belirtin. Ruhsal hastalıklar insanların yaşamlarında ortaya koyduğu başarıyı azaltmamaktadır (iyi ki de böyle olmaktadır). Tabi ki konunun uzmanı olmayan birine inanmayabilirsiniz. Fakat Tanıtım ve Halkla İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptığınız Psikiyatrist Prof. Mehmet Bekaroğlu’na danışabilirsiniz. (*) http://www.psikoz-bipolar.com sitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok: