8 Ekim 2014 Çarşamba

BAYRAMLIK

Bir kurbanlığın günlüğü 1. GÜN: Sevgili günlük, bugün bayramın ilk günü. 10 gündür elimden geleni yapıp bir şekilde satılmamayı başardım. Arkalara kaçtım, sürekli yüzüme hastalıklı bir hava verdim. Şans da yüzüme güldü, bugüne geldik. Ama bu iş boşlamaya gelmez. Her an biri gelebilir,orama burama bakıp, şu başımda dikilen herife kilomu sorabilir. O da zaten beni satamadı diye gıcık, en az 10 kilo fazla söyler. Adam inanıp alır beni evine götürür, evin küçük kızı gelip beni sever, oynar. 1 gün sonra o kızın babası gözlerimi bağlayıp besmele çekip bıçağı boğazıma dayar ve keser. O sırada hayatım gözlerimin önünden bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum etrafa bakıyorum... Hayat mı bu be? Dünyaya gel, birkaç sene ot ye, sonra seni yesinler! 2. GÜN: Sevgili günlük, ben eşeğim. Yani koyunum ama eşeğim . Sana dün ne dediysem oldu, iyi mi?! Saatine mi geldi nedir?! Şu an herifin birinin bahçesindeyim. Şu saate kadar bayramlaşmaydı, gelen giden falandı derken beni kesmediler ama en geç yarın bu iş biter! Kesecekler beni günlük duyuyon mu? Kıyacaklar kınalı kuzuna . Hayır boğa olsaydım, sahibimin elinden kaçar, sokaklarda terör estirirdim. Televizyonlardaki bütün haber bültenleri beni gösterir, en azından ölmeden meşhur olurdum. Ama tabiatım boğa kadar asabi değil ki! Koyun gelmişiz, koyun gideceğiz 3. GÜN: Günlük, inanmayacaksın ama hâlâ hayattayım. Bunlar beni kesmeyecek galiba. Şaka yapıyorlar. Camdan bakıp bakıp gülüşüyorlar. Son gün de beni salacaklar. Haklısın! İyimserliğin de bu kadarına yuh artık. Yok yok bu defa işim zor, hem de çok zor. Yarın görüşemeyiz, hakkını helal et. 4. GÜN: Günlük, benim ben. Hahahaha!! Yırttım oğlum. Bu sabah aslında tam gidiyordum, adam bıçakları, tülbenti hazırladı. Yanıma koydu. Tamam dedim, bu sefer ağzımla kuş tutsam yolcuyum. Sonra 'ne dedim lan ben' dedim kendi kendime. Ağzımla kuş tutmak! Tabii ya! Kuş gribi. Bunu bir becerirsem ağzımda kuşla beni hayatta kesmezler. Hemen dalda duran bir kuştan rica ettim. Gel iki dakika ağzımın içinde dur sonra uçarsın hesabı. Kuş gıcık çıktı. "Hay senin kafana" deyip tam kesilirken kafamın orta yerine hacetini bıraktı. Bunu gören sahibim panikleyip kuş gribi olmamak için beni saldı. Kafana kuş pislemesi uğurlu gelir derlerdi de inanmazdım. Bayram diye buna derim oğlum! Değmeyin keyfi -meeeee!!! * * * Cemaat, camide namazını kılmış, tesbihat yapıyormuş. Birden içeri elinde çifte su verilmiş bursa işi bir ekmek bıçağı bulunan bir adam girmiş ve gür sesiyle: - aranızda Müslüman var mı? Diye bağırmış. Cemaat, eli bıçaklı adamdan acayip korkmuş tabi. Ama içlerinden yaşlıca biri cesaretini toplamış, her şeyi göze almış artık ve elini kaldırmış: - ben... Ben müslümanım. Adam bunu dışarı götürmüş. Meğer Kurban kestirecekmiş. Kurbanını yaşlı adama kestirmiş ama adam yaşlı tabi, yorulmuş. Ben yoruldum evladım, derisini de başkası yüzsün demiş. Kurban sahibi adam camiden içeri tekrar girmiş, bu sefer bursa işi bıçağı kana bulanmış gören cemaat iyice korkmuş tabi. Adam: - aranızda başka Müslüman yok mu? Diye bağırmış. O anda herkes imama bakmış. İmamın ödü kopuyor tabi. - ne bakıyorsunuz bana ya, demiş ve eklemiş: -iki rekat namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk.. * * * Yukarıda ki fıkranın Erzurum versiyonu Müslüman Erzurumlu Erzurum'da ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören ermeninin biri arkadaşına; - Ben de kurban kesmek istiyorum, der. - Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı. Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine ermeninin arkadaşı yanına gelip; - Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki Müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der. Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer. - Bir müslüman arıyorum, der. Kahve halkından biri korkudan "Ca..ca..camiye gittiler, burada müslüman yok" der. Adam camiye gelir ve içeri girip, " Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir; "Burada tek müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve "Çim? Ben?... Bene müslüman diyenin celmişini ceşmişini...." * * * Kurban bayramı arefesin de mini etekli aşırı dekolte giyinmiş bir bayan, o vaziyette kurban pazarına kurban almaya gitmiş. Pazara girer girmez değil insanların, kurbanlık davarların bile dikkatini çekmiş uyanığın biri - buyrun hanımefendi bir arzuniz mi var? bayan cilveli,cilveli sırıtarak - kurbanlık bakıyorum adam bir dudağı yerde, bir dudağı gökte - kurbanı nedecahsin ben sahan kurban olurum deyince kadında, - hani senin boynuzların yok demiş. - valla sen beni alırsan üç güne kalmaz boynuzlarim çıkar demiş. * * * Bayramınız kutlu olsun.

Hiç yorum yok: