26 Nisan 2014 Cumartesi

İnönü Resimli Paraların Gerçek Hikayesi

“Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir.” “20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz. Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz.” Yukarıda ki veciz sözleri kimin söylediğini yazmama gerek yok sanırım. 26.02.1921 tarihinde Atatürk’ü ziyaret eden Amerikalı gazeteci Clarence K.Streit’in kendisine Ermenilerin zorunlu göçe tabi tutulmasının gerekçelerini sorması üzerine TBMM Başkanı sıfatı ile şu yanıtı veriyor. “Bize karşı yapılmış olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan ekserisi şayet İtilaf Devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasaydı evlerine dönmüş olurlardı. İngiltere’nin sulh zamanında ve harp sahasından uzak olarak İrlanda’ya reva gördüğü muameleye hemen hemen kayıtsız bir şekilde bakan dünya efkarı, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamaz.” Devlet adamlığı farkı bu olsa gerek. Ne yazık ki Ermenilerin huzur içinde yatmalarını dileyenler, Atatürk’ün 75 yıldır, İnönü’nün 40 yıldır mezarlarında kemiklerini sızlatmaktadır. Tarihi kendi amaçları uğruna çarpıtan bu istismarcıların İnönü’ye yaptıkları en büyük suçlama ise Atatürk’ün resimlerini Türk parasından kaldırarak kendi resimlerini koydurdu suçlamasıdır. Açıkçası bu olayın 30 Aralık 1925 tarihli 701 sayılı yasa ve 16 Mart 1926 tarihli 3322 sayılı kararname ile banknotların ön yüzlerinde reis-i cumhur hazretlerinin resminin bulunması kararıdır. Bu kanunların altında Mustafa Kemal Atatürk’ün de imzası bulunmaktadır. Bu şer cephesinin asıl amacı Atatürk’ü unutturmak ve Cumhuriyeti yıkmak olduğu için yıllarca İnönü üzerinden yüklenmektedirler. Fakat son yıllarda artık açık açık Atatürk’e de içlerindeki zehiri akıtarak insafsızca saldırıyorlar. İnönü’nün alkolle arası olmadığını tarihi gerçeklerden bildiğimiz halde Atatürk hedef alındığı için “iki ayyaşın kurduğu Cumhuriyet” demekten çekinmiyorlar. DEVAMI YARIN… Bu yazının asıl amacı, benimde 24 Aralık 2013 tarihinde İnönü’nün ölümünün 40. Yılı için kaleme alınmış Sn. Dr. Sadık ÖZEN’in makalesinden öğrendiğim ve şimdiye kadar hiçbir yerde yer almayan bilgileri, araştırmacıların ilgisini çekmek ve kamuoyunu bilgilendirmek adına paylaşıyorum. Sn. Dr. Sadık Özen, bu makalesinde konu ile ilgili olarak aynen şöyle yazmış: “Şimdi de değerli dostum Gazeteci-Yazar ve TRT’nin duayenlerinden Sayın Korkmaz Boyacıyılmaz’ın konuyla ilgili olarak yazdıklarını hep birlikte okuyalım ve şimdiye kadar hiçbir yerde yer almayan bilgileri paylaşalım. . “ÜLKEMİZİN DÜŞMAN İLGALİNDEN KURTULUŞUNA İKİNCİ ADAM OLARAK BÜYÜK KATKISI OLAN İSMET İNÖNÜ’NÜN BİR DÖNEM TÜRK PARALARINA KENDİ RESMİNİ BASTIRMASININ GERÇEK ÖYKÜSÜ’’ Türkiye’yi karanlık günlere sürükleyen, gerici ve çıkarcı zihniyet, zaman zaman ülkemizi düşman işgalinden kurtaran İsmet İnönü için karalama kampanyaları başlatmıştır. Karalama kampanyalarının en önemlilerinden biri de ismet İnönü’nün Türk paralarına kendi resmini bastırmasıdır. İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşına ülkemizi sokmamakla askeri ve siyasi alanda büyük bir başarı göstermiş, bu konuda da halkına karne ile buğday ve un dağıttığı için suçlanmıştır. Oysa İsmet Paşa istemeden dahil olabileceğimiz savaş ihtimali üzerine ülkede açlık sıkıntısının çekilmemesi için buğday stokları yaptırarak tedbir almıştı. İnönü’nün kendi resmiyle basılan Türk Paralarının hikayesi de buna benzemektedir. İsmet Paşa 1938′de Atatürk’ün ölümünden sonra TBMM tarafından Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Askeri ve siyasi tecrübelerinden dolayı Atatürk döneminde uzun yıllar başkan vekilliği yapan İsmet İnönü, Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHP Genel Başkanlığı’nı da yürüttü. Atatürk’ün ölümünden sonra yurt içinde ve dışında Cumhuriyet rejiminin devam edip edemeyeceği tartışılmaya başlanmıştı. İnönü askeri başarısını ülke yönetiminde de göstererek cumhuriyeti korumayı başarmıştı. O yıllarda ülkemizde para ve pul basacak matbaamız yoktu. Para ve pullarımızı İngiltere Londra’da büyük tesisleri bulunan Thomas De La Rue basıyordu. 1940 yılında İsmet İnönü hükümeti tarafından aynı kişiye 100 ve 50 kuruşluk olarak 20 milyon liralık banknot bastırıldı. Basılan banknotlar Londra’dan Newyork Shine adlı gemiyle Türkiye’ye gönderildi. Gemi iki hafta süren yolculuktan sonra yakıt almak için Yunanistan’ın Pire limanına uğradı. Tarih 16 Nisan 1941′di. Alman uçakları Pire limanına saldırarak Türkiye’ye para getiren Newyork Shine gemisini batırdı. Gemideki Türk paraları denize saçıldı ve Yunanlılar tarafından toplandı. O dönem 20 milyon lira çok büyük paraydı, bu parayla Türkiye ekonomisi idare ediliyordu. Bu olay üzerine İnönü paraların Yunanlılar tarafından kullanılmasını önlemek amacıyla Atatürk resimli tüm banknot paraları tedavülden kaldırmak zorunda kaldı. Yıllar sonra bu paralar da tedavülden kaldırılarak yeniden Atatürk resimli paralar bastırıldı. İşte Cumhuriyet Halk partisi, Atatürk ve İsmet İnönü için yıllardır siyasi istismar konusu yapılan olay buydu. Bütün bu yapılanlar gerçek devlet adamlığının göstergesiydi. Atatürk ve İsmet İnönü, kurtuluş savaşında milyonlarca liraya ulaşan borçlarımızı zaman içerisinde akıllı politikalarla son kuruşuna kadar ödediler ve ülkeye büyük yatırımlar yaptılar. İstismarcılar ise şimdi onların mirasını satmakla meşguller..”

Hiç yorum yok: