15 Kasım 2014 Cumartesi

ÇAĞDAŞ(!) ENGİZİSYONUN HEDEFİ: Prof.Dr.Rennan PEKÜNLÜ

ah, güven içinde olan dostlar neden böyle düşmanca tavrınız? biz, haksızlığın düşmanlarını, düşman mı görüyorsunuz kendinize? haksızlığa karşı savaşanlar yenildiyse haklı değildir haksızlık gene de! biz alçaklığa karşı savaşanların bozgunları azlığımızın kanıtıdır. ve seyirci kalanlardan beklediğimiz en azından utanmalarıdır! Bertolt Brecht Bilim ve aydınlanmanın beşiği olan Üniversitelerimiz ne yazık ki gericiliğin ilk hedefleri haline gelmiş, üniversitelerin ortaçağ medreselerine dönüştürülme yolu açılmıştır. Bu yolda ilerlerken de ilerici, aydınlanmacı değerli bilim insanları hukuksuz baskılara maruz kalarak, hapis cezalarına çarptırılmıştır. 1948’lerde solcu ve kominist yaftası ile ilerici öğretim üyeleri üniversitelerden uzaklaştırılmış, 12 Eylül cuntası üniversiteleri anarşi merkezleri olarak görüp buldozer gibi üzerinden geçerek liseleştirme faaliyetlerine başladı. Bu dönemde meşhur 1402 sayılı yasa ile yüzlerce öğretim üyesi üniversitelerden uzaklaştırıldı. Bu da yetmezmiş gibi üniversitelerin üzerinde bir baskı aracı olarak YÖK (Yükseköğretim Kurulu) kuruldu. Artık bilgi piyasa için üretilmeliydi. Günümüzde ise Engizisyon hukukuna (gücün, dini kullanarak keyfi uygulamalar yapması) dönüştürülen ülkemiz hukuk sisteminin de ilk hedefi bilim insanları olmuştur. Bunun son örneği Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü öğretim üyesi (emekli)Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü’dür. Ve önümüzde ki günlerde cezaevine girecektir. Ne yapmıştır Rennan Hoca? 2011 yılında türbanla üniversiteye gelen öğrencilere AYM ve AİHM kararlarını anımsatıp (YÖK’ün bir genelgesi ile başlatılan fiili türban serbestliği dayatmasına karşı) bunlara uymaya davet ederek öğrenim özgürlüğünü ihlal etmiş miş(!) Ve bu büyük suçundan(!) dolayı davada en üst sınırdan kesilen ceza ile 2 yıl bir ay hapis cezasına mahküm edilmiştir. Pekünlü’yü şikayet eden öğrenciler kendi bölümü öğrencisi olmayıp Matematik bölümü öğrencileridir. Ve öğrenim özgürlüklerinin ihlal edildiğini öne süren bu öğrencilerin derse alınmayıp devamsızlıktan sınıfta kalma gibi bir durumda söz konusu değildir. Evet, Pekünlü’nün suçu yasalara uymak. Çünkü, AYM’nin türban serbestliği getiren yasayı laikliğe aykırılık nedeniyle bu gün hala geçerli olan iptal kararını hatırlatmıştır. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu konunun hukuksuzluğunu açıklayarak, açıklamasını şöyle sonlandırıyor. “Eğer bir suç varsa, AYM kararlarını bir genelgeyle uygulanmadan kaldıran YÖK başkanı ve bu genelgeye uyan Üniversite Rektörleri değişik kararlarla buna yardımcı olan Ege Üniversitesi Rektörlüğü ve olup bitene sessiz kalan siyaset adamlarına aittir. Türkiye’de zor yetişen onurlu, ilkeli, gerçek bir BİLİM ADAMI ve adalet duygusu, DİNİ her zaman olduğu gibi SİYASETE ALET EDENLERE KURBAN EDİLMEKTEDİR. Adalet umudu, artık ne yazık ki Türk yargısında değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndedir.” Pekünlü’nün kesinleşen infazının durdurularak yeni deliller çerçevesinde yeniden yargılanması konusunda Prof.Dr. Atilla User’in başlattığı imza kampanyasına destek vermemizi Cumhuriyet ve Hukuktan yana olan hepimizin görevi diye düşünüyorum. “BUGÜN DE HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN ANAYASA MAHKEMESİ VE AİHM KARARLARINI UYGULADIĞI İÇİN HAPSE MAHKUM EDİLEN PROF. DR. RENNAN PEKÜNLÜ İNFAZ DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMALIDIR. "Bilindiği gibi bugün de halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına karşın üniversitelerde YÖK'ün dayatmasıyla başlatılan fiili türban serbestliğine karşı, öğrencilere AYM ve AİHM kararlarını anımsatıp bunlara uymaya davet eden Prof. Dr. Rennan Pekünlü, türbanlı bir öğrencinin şikayeti üzerine "Öğrenim özgürlüğünü engellediği (!)"gerekçesiyle yargılandığı davada en üst sınırdan kesilen ceza ile 2 yıl bir 1 ay hapis cezasına mahkum edilmiştir. Prof. Pekünlü bu mahkumiyeti onaylayan Yargıtay kararından sonra “Anayasa'ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği" gerekçesiyle AYM'ne başvurmuş, fakat türban serbestliği getiren yasalar hakkında laikliğe aykırılık nedeniyle bugün de hâlâ geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM ne yazık ki bu başvuruyu reddetmiştir. Türkiye’deki hukuk yollarının bu şekilde tükenmesi üzerine Prof. Pekünlü AİHM’ne başvurmuş, ancak AİHM’den bu konuda henüz bir karar çıkmamıştır. Kesinleşmiş bu mahkumiyet kararının infazı, Pekünlü’nün sağlık sorunları nedeniyle iki kez ertelenmiştir. İkinci erteleme süresi 20 Kasım 2014’de dolacak, Pekünlü’nün bu tarihten itibaren 10 gün içinde cezaevine girecektir. Ancak hal böyle iken PROF. PEKÜNLÜ GEREK HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVANIN ŞİKAYETÇİSİ OLAN, GEREKSE AÇILAN YENİ DAVADAKİ ŞİKAYETÇİ ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİM HAKLARININ ENGELLENDİĞİNİ İDDİA ETTİKLERİ ÖĞRETİM DÖNEMLERİNDE DEVAMSIZLIKTAN KALDIKLARI TEK BİR DERS BULUNMADIĞINI GÖSTEREN BELGeLERE ULAŞTIĞINI AÇIKLAMIŞTIR (*). ORTAYA ÇIKAN VE DAVANIN SEYRİNİ ETKİLEYECEK NİTELİKTEKİ BU YENİ KANIT KARŞISINDA YÜRÜRLÜKTEKİ YASALARA GÖRE DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ GEREKİR. SONUÇ OLARAK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK SÖZ KONUSUDUR. BU ADALETSİZLİĞE KARŞI ÇIKMAK ve PROF. PEKÜNLÜ’NÜN KASIM 2014 SONUNDA BAŞLAYACAK İNFAZIN DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMASINI TALEP ETMEK BAŞTA EGE ÜNİVERSİTELİLER OLMAK ÜZERE HUKUK DEVLETİ VE LAİKLİK CUMHURİYET'TEN YANA OLAN HERKESİN GÖREVİDİR ! Prof.Dr.ATİLLA USER (*)” http://www.change.org/p/change-org-prof-dr-rennan-pek%C3%BCnl%C3%BCn%C3%BCn-infazinin-durdurulmasi?recruiter=34109582&utm_campaign=signature_receipt&utm_medium=email&utm_source=share_petition

Hiç yorum yok: