8 Mart 2014 Cumartesi

PARANOYAK AKIL OYUNLARI – II

II. Paylaşım (Dünya) Savaş’ı sonrası. Soğuk savaşın başladığı yıllar. Amerika dünyayı komünizmden temizlemeye çalışırken, diğer süper güç Rusya ise dünyaya sistem ihraç etme faaliyetlerine girişiyor. Bundan tabi ki ülkemiz de nasibini alıyordu. Hem de fazlası ile. Kore savaşındaki şehit olan yüzlerce askerimiz, Çekoslovakya’da, İran’da rejim değiştirme faaliyetleri sırasında ölen binlerce insan. Hele hele 60’lı yılların ortasında Küba krizi sırasında nerede ise 3. Dünya savaşını başlatacak kriz, Türkiye’deki Amerika’nın Jüpiter füzeleri sayesinde savaşa davetiye çıkarıyor. Amerika’nın dibinde Sosyalist bir devlet olan Küba, Türkiye’yi komünizmden kurtarmak adına ülkemize ABD tarafından yerleştirilen füzeler. ABD’nin Rusya’ya “Küba’dan çekil!” çağrısı, Rusya’nın, “Türkiye’deki füzeleri kaldırmazsan Türkiye’yi bombalarım!” tehditleri. Bu hegemonya savaşları sırasında ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi devreye giriyor. İslam’ı kullanarak ülkemizi de kapsayan komünizme karşı kalkan oluşturmak. Bu projeye ek olarak ülkemize has Türk-İslam projesi devreye sokuluyor. Türkçülük akımlarının kökenlerinde din olgusu olmadığı halde bu proje ile Türkçülük akımları din’in ipoteği altına alınmış oluyor böylece. Bunun etkilerini günümüzde de yaşıyoruz. Özellikle AKP iktidarı dönemlerinde MHP’nin etkili kararlarda AKP’yi desteklemesi, stepnesi durumuna düşmesi bunun sonucu olsa gerek. Fakat Yeşil Kuşak projesi işlemiyor. Özellikle Ortadoğu’da ABD’nin istediği gibi işlemiyor. Devreye bu projenin daha yumuşatılmış hali ile Ilımlı İslam Projesi sokuluyor. Özellikle fanatik İslami gruplar güçlendirilmeye başlanıyor. En büyük maddi desteği de tabi ki Suudi Arabistan ve Katar’dan alıyor. Duvar’ın yıkılmasının ardından Soğuk Savaş bitiyor ve Ilımlı İslam Projesi’de işlevselliğini yitiriyor. Ne yazık ki ABD’nin soğuk savaş döneminde güçlendirdiği radikal terör bu kez kendini de vurmaya başlıyor. Ve son 20 yıldır dünyada terör eşittir İslam olgusu güçleniyor. Ve İslam terörle anılmaya başlanıyor. İşte bu aşamada BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) devreye sokuluyor. Artık Komünizm tehlikesi yok olmuş, bunun yerine Amerikan Demokrasi’si adı altında ABD tarafından terör ihraç edilmeye başlanmıştır Ortadoğu’ya. Bu projenin de pek başarılı olduğu söylenemez. Irak, Mısır, Suriye örnekleri en güzel ispatı. Peki Amerika’nın besleyip büyüttüğü, bu radikal terör nasıl önlenecek? Yoksa yeni bir proje mi devreye sokuluyor? Ve işte paranoyak akıl oyunları, aklımızın bize oynadığı oyunlar böyle bir projenin devreye girebileceğinin sinyallerini veriyor gibi. AKP-Cemaat savaşı, önceki yazımda da belirttiğim gibi, öyle rant kavgasından ortaya çıkabilecek bir çatışmaya benzemiyor. AKP ve Cemaat, Ortadoğu ölçeğinde daha açıkçası İslam alemini kapsayan, ABD-İngiltere-İsrail üçgeninde uygun görülen ve düğmeye basılan projenin piyonları konumunda sanki. Akıl oyunlarına devam edelim isterseniz: Her dinin yönetildiği bir merkez bulunmakta. Katolik ve Protestanlar için Vatikan, Ortodokslar için İstanbul, Yahudiler için Kudüs. Peki İslam için böyle bir kavram ya da merkez var mı ? Ve böyle bir merkez olmadığı için 3’lü trio (ABD-İngiltere-İsrail) İslami terörü önleyemediğini düşünüyor olabilir mi? Acaba, son aylardaki satır aralarını okumaya devam ettiğimizde bu olabilirmiş gibi gelmiyor mu size de… Devam edeceğim...

Hiç yorum yok: